Her gün o yakadan bu yakaya kilometrelerce yol katediyoruz. Kimi zaman meydanlarda, bazen metrobüs önlerinde kimi zamansa köşe başlarında rastlıyoruz onlara. Sabahtan akşama kadar tezgahlarının başında oturup rengarenk çiçeklerini satmaya çalışıyorlar.
Haber ekibimiz her sabah Mecidiyeköy Ortaklar Caddesinde köşe başına kurulup sigarasını yakan 80 yaşındaki Gülseren teyze ile tanıştı. Dışardan hep asık suratlı görünse de “Ne kadar güzelsin” deyince yüzünde beliren gülümseme çiçek gibiydi..

12 yaşından beri bu işi yapıyor Gülseren Teyze.. “Anne mesleği. Annemle beraber burada çiçek satardık.” diyor.
Eskilerden bahsetmeye başlayınca çok şey değişti deyip dalıyor uzaklara..  Sabah sekizden akşam sekize aynı yerde tezgah açıyor. Hiç sıkılmadın mı diyoruz ama “Sıkılsan ne olur? Ben başka bir iş yapmadım. Her şeyini kendim yapıyorum. Gidiyorum Bayrampaşa’dan alıyorum. Buraya taşıyorum. Tezgahımı açıyorum. Tüm çiçeklerimi seviyorum. ” deyip çiçekleriyle konuştuğunu anlatıyor.

Çiçek satarak geçimini sağlayabiliyor mu diye merak ediyoruz. Yakınlarda kapanan Kanaltürk binasından dem vuruyor. “Kimseye muhtaç olmuyorum, dilenmiyorum çok şükür. Allah dilendirmesin evladım. Eskiden burada bir kanal vardı. Çok çiçek alırlardı benden. Çok tanıdığım vardı. Sonradan kapandı bizim işler de kapandı. Nereye gittilerse mutlu olsunlar.” diye söyleniyor.

En çok frezyaları satılıyormuş Gülseren Teyzenin. Bulunduğu yerde rahatsız ediliyor mu diye soruyoruz ama bir şey olsa da apartmandakilerin onu kolladığını anlatıyor.
Seni hep sigara içerken görüyoruz neden bu kadar çok içiyorsun deyince söylediklerine verecek cevabımız kalmıyor.”18 yaşımda bir çocuğumu, 50 yaşında da diğer çocuğumu kaybettim. Ne zaman onları kaybettim kendimi sigaraya vurdum.”

Gülseren Teyze konuşmayı pek sevmediği için Onu rahatsız etmek istemiyoruz. Artık her geçişte selamlaşmak üzere veda ediyoruz Ona ve çiçeklerine..

80 Yaşındaki Bir Çiçekçinin Hikayesi