Müzikoza: Öncelikle nasıl başladı müzik yolculuğunuz ve caz sevgisi?
Şenay Lambaoğlu: Son derece klişe bir cümle olacak ama müzik içimde hep vardı. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Tam olarak ne zaman başladığını ben de bilmiyorum ama varlığımın farkında olduğum an müzik de yanıbaşımdaydı.
Müzikoza: İlk albüm öncesinde yer aldığınız albümler de var. Bunlardan bahseder misiniz biraz?
Şenay Lambaoğlu: Müzikal yolculuğum uzun yıllara dayanıyor ve bu yüzden tanıştığım, birlikte sahnede yer aldığım, proje geliştirdiğim çok değerli müzisyen arkadaşlarım var. Yer aldığım ilk proje kayıtlarını Kiev’de yaptığımız İlyas Mirzayev’in etnik caz albümüdür.Cem Köksal ve Kürşat Başar albümleri de çok keyifle hatırladığım çalışmalardır. Çok güzel dostluklar, çok kıymetli anılar biriktiriyoruz her şeyden önce.
Müzikoza: Sizi Cem Köksal’la tanıyıp seven bir kitle var özellikle. Onunla işbirliğiniz nasıl gelişti?
Şenay Lambaoğlu: Ortak bir arkadaşımız sayesinde tanıştı Cemle. O tarihlerde azırladığı bir albüm vardı ‘siyah beyaz masallar’ ve şarkıları için bir kadın vokali arıyordu.Masal şarkısının demosunu dinletmişti bir gün stüdyoda ve benim söylememi istedi. Ben de çok sevince şarkıyı birlikte çalışmaya karar verdik.
Müzikoza: Albüme gelecek olursak. Genellikle ilk albüm sorularına ‘çok sıkı hazırlandık’ cevapları, ikinci albümle birlikte ‘o albüm aceleye geldi’ oluyor. Sizin tam tersine demlenmiş bir ilk albümünüz var bana kalırsa. “İçimde aşk var” ın hazırlık süreci ve yapım aşamasını sizden dinleyelim.
Şenay Lambaoğlu: Uzun yıllar şarkı söylüyor olmak ve farklı projelerde yer alıyor olmak sizi bir noktada kendi projenize hazırlıyor ister istemez.Ben bir noktadan sonra kendi şarkılarımı söylemek, kendi hikayelerimi paylaşmak istedim dinleyici ile. Uzun yıllardır istediğim fakat doğru zamanı beklediğim bir albüm ‘içimde aşk var’.sadece şarkı söylemenin, beste yapıp söz yazmanın yeterli olduğuna inanmıyorum ben. Gerçekten hazır olmak,sizi anlatacak en doğru çalışma ile buluşmak dinleyici ile zamanımı en çok bu konular aldı.
Müzikoza: Türkçe sözlerle caz diyebiliriz sanırım albüme ama pop,funk, Doğu, Batı, Türk Müziği etkileri de görüyoruz. ‘Sınırlı bir gruba seslenen caz’ atmosferini de yıkıyorsunuz diyebilir miyiz? Albüm sonrasında hissiyatınız nasıl?
Şenay Lambaoğlu: Albümü hazırlarken birilerine birşeyi beğendirme kaygısına hiç düşmedik.O kadar akışında ilerledi ki her şey. Kalbimizden nasıl geçiyorsa öyle olsun dedik. Bu albümde sevgili Ercümen Orkutu anmadan geçemeyeceğim, müzik direktörlüğünü o yaptı çünkü. Ona ve albümde yer alan sevgili arkadaşlarıma tekrar teşekkür etmek istiyorum. İyi ki yanımdalar. Caz müziğinde her enstruman başlı başına bir solist. her bir sazın müzikal katkısı çok önem taşıyor.
Müzikoza: Bir programda “Hikmet Şimşek’in pazar konserleri vardı eskiden, artık yok böyle şeyler” demiştiniz. Ben de “keşke siz yapsanız demek” diye geçirmiştim içimden. Konserlerle ilgili farklı konseptler, projeler var mı yapmak istediğiniz?
Şenay Lambaoğlu: Biz pazarları Hikmet Şimşek ile pazar konserleri dinler,üstüne uçan kaz izler üzümlü kek yerdik.Klasik müzikle hiç ilgisi olmayan evlerde bile kulaklar çoksesli müziğin enstrumanlarına aşinaydı.Şimdi tek tek cumhuriyetin bize kazandırdığı çağdaş değerler,zevkler elimizden alınıyor. Yoksunlaşıyoruz,çirkinleşiyoruz gün ve gün…
Müzikoza: Son olarak yeni albüm çalışmaları başladı mı? Dinleyicilerinizi bekleyen sürprizler var mı?
Şenay Lambaoğlu: Yeni albüm şarkılarım hazır ve bu projede yine Ercüment Orkut başta olmak üzere ayrıca,Cem tuncer,Can Çankaya ve Cenk Erdoğan da yer alıyor. iki gitaristin ve iki piyanistin elinden çıkacak şarkılarım için sabırsızlanıyorum.Küçük sürprizlerim de var ama söylemeyelim sürprizi kaçmasın:)