SİZ NE SÖYLERSENİZ SÖYLEYİN ŞARKI NASIL İSTERSE ÖYLE OLUYOR!
Gökhan Türkmen e verdiği Yılan şarkısıyala dikkatleri üzerine çekip Kış Düşmeden teklisiyle karşımızda olan oyuncu ve müzisyen Mert Carim ile yeni çalışması üzerine sohbet ettik. Keyifli okumalar!
Tiyatro, oyunculuk, besteler, şimdi de yepyeni bir tekli “Kış Düşmeden” .. Klasik nasıl oluştu nasıl geliştiyi değil de sen bu tekliyi nasıl hedeflerle nasıl hayallerle çıkardın biraz bundan bahsedelim..
Çok spesifik bir hayalle çıkarmadım aslında sadece derdim yaşadığım duyguları daha fazla insanla paylaşmak.. Bundan sonrada bütün hayallerim bu meyanda olacak. Bir oyuncu ve müzisyen olarak her yeni çıkardığım işte daha fazla insana ulaşırsam aslında bir nevi hayallerimle kucaklaşmış olacağım. Klişeden uzak bu soru için ayrıca teşekkür ederim.
Gökhan Türkmen’e verdiğin “Yılan şarkısında altı çizilesi sözlerin var. “Gömdüler mezara bizi üzerimize çiçek eken yok..” diyorsun mesela. Kış Düşmeden’de olduğu gibi, sanırım senin isyanın da naif…
Evet isyankar biriyim kendi kendime çok soru sorarım aslında bu biraz manik bir durum ama beni çok besliyor. Bir yandan da tevekkül benim için çok önemli. Sanırım o naiflik tevekkül durumunun biraz daha ağır basmasıyla meydana geliyor. İçimde çok naif yaşamasam da yazarken naif olduğumu ben de söyleyebilirim. Kendini suçlayan insanlar genelde naif olurlar bu konuda kendime asla acımıyorum.
Yeni çıkan isimler için artık dijital dünya bir taraftan şartları eşitleyip amatör müzisyenlerin de dinleyiciyle buluşması için bir fırsat gibi düşünülürken bir taraftan da piyasa içinde pr anlamında gazete, tv, radyoda tutunmak için çok zor süreçlerden geçiyor. Senin için durum nasıl ilerliyor? Memnun musun gidişattan?
Evet dijital platformlar amatör arkadaşlarım için müthiş bir fırsat ve çok ucu açık bir mecra. Her şeyden önemlisi çok özgür. Tabi ki dezavantajları var her yerde ve her şeyde olduğu gibi ama akılcı ve duygusunu kaybetmeden kullananlar er yada geç ulaşmak istediği kitleye muhakkak ulaşacaktır. Şükürler olsun benim için her şey beklediğim gibi gidiyor. Umarım bundan sonra da böyle olur. Sadece kitlesel mecraların piyasada yer sahibi olmuş kişiler kadar yeni isimlere de kucak açması gerektiğini düşünüyorum. Böyle olmazsa Türk müziği gelişimden çok uzaklaşacak.
Bundan sonrası için de aynı tarzda ilerlemek mi yoksa aklında daha farklı projeler var mı?
Müzikal olarak akışta olan biriyim şarkı yazarken veya söylerken nasıl daha çok severlerden ziyade kendi hislerimle ilgileniyorum. Sevgili Gökhan Türkmen’in albümündeki Yılan ile Kış Düşmeden arasında çok ciddi tarz farkı var ama ikisi de benim şarkım. Müzik tıpkı hayat gibi siz ne söylerseniz söyleyin şarkı nasıl isterse öyle oluyor. Bundan sonra şöyle yapacağım böyle yapacağım demek boş bir ahkamdan öteye gitmez.
Oyunculukla ilgili de aslında müzik piyasasından pek de farklı durum yok. Senin bu konuda nasıl bir ilerleyiş planı var kafanda?
Hatta daha kaotik ve adaletsiz diyebiliriz. Ben bütün iyi niyetimle tiyatro yapmaya devam edeceğim. Beklentisiz emek muhakkak yerine ulaşacaktır hala müzikal olarak ve oyuncu olarak çok şey öğreniyorum bundan asla vazgeçmeyeceğim. Planım iyi niyetle herkesin emeğine saygı duyarak çalışmak üzerine..
Son olarak “Kış Düşmeden” i henüz dinlememiş olanlar için, bu şarkı onların kalbine nasıl dokunur? Sen bu şarkıyla ilgili neler hissediyorsun?
Ayrılık yaşayan herkesin sevebileceği ve hissedebileceği bir şarkı. Terk edildiğim zaman yazmıştım. Terk edilen herkes için uygun bence ben şarkımla alakalı çok şey hissediyorum. Kendi sesimle yayınlanan ilk şarkım umarım son olmaz. Çok heyecan verici. Umarım dinleyen herkes benimle aynı duyguları hisseder. Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
*Röportaj Lemur Dergi Şubat sayısında yayınlanmıştır.